Marka
Rekabetin global düzeyde yaşandığı günümüz ekonomisinde şirketlerin fark yaratması ve bu farkını koruması her geçen gün daha çok önem kazanmaktadır. Yeni fikirler üretmek ve bu fikirleri marka, patent ve endüstriyel tasarım olarak tescillemek yerel ve global rakipler karşısında avantajlı konuma getirmektedir. Tescil işlemleri ihmal edildiğinde ise sadece avantajlar kaybedilmemekte bazen ciddi itibar kaybına yol açabilmektedir. Uluslararası düzeyde ihmal edildiğinde ise belli bir ülke veya bölge piyasasının kaybı ile sonuçlanabilmektedir. Bunların telafisi ise çoğu zaman mümkün olmamakta mümkün olduğunda ise ciddi maliyetlere ve yıllar süren davalara sebebiyet vermektedir. Fikri ve Sınai Haklar çerçevesinde markaların ulusal ve uluslararası düzeyde tescil işlemleri ve doğan ihtilafların çzöümü uzmanlık alanlarımızdan birisidir. Yerli ve yabancı müvekkillerimize marka, patent ve endüstriyel tasarımların tescil aşamasından başlayarak bunların korunması ve hukuki yaptırımların uygulanması süreçlerini takip etmekteyiz. Fikri ve Sınai Hukuku alanında sunulan hizmetlerden bazıları:
Ses Markaları
İşitildiğinde, belirli bir işletmenin mal veya hizmetini çağrıştıran sesli işaretlere, ses markası denir. Bir sesin marka olarak tescil edilebilmesi için yazı ile anlatılabilir olması gerekmektedir. Örneğin notaya aktarılabilen sesler, osilogram ile yapılan tasvirler, spectrogramlar seslerin tescil edilmesinde kullanılan yöntemlerdir. Ses markaları kulağa hitap ettiğinden karıştırma riski klasik markalara nazaran daha düşüktür. Herhangi bir radyo veya televizyon programının başladığını veya bittiğini belirten cıngıl müzikleri veya bir işletmenin mal veya hizmetini anımsatmak üzere bir hoparlörden yansıyan melodi, ses markasına örnek gösterilebilir. Ses, herhangi bir nesneden ya da canlıdan kaynaklanan bir ses olabileceği gibi belli teknik uygulamalar kullanmak suretiyle yapay olarak da oluşturulabilir.
Sadece nota ile ifade edilen ses markaları tescile kabul edilecek olduğundan, ses markası için başvuru ile birlikte sunulacak evrak/bilgiler aşağıdaki gibidir:
- Tarifname
- MP3 formatında ses kaydı
- JPEG formatında ses markasını oluşturan notalardan oluşan marka örneği
Ses Markalarının Red Sebepleri
Bir müzik eserinin bütününü veya marka olarak algılanamayacak derecede uzun bir bölümünü içeren başvuruların marka olarak “ayırt edici niteliğe sahip olmadığı” kabul edilir. Sesler diğer mutlak ret nedenleri açısından da incelenir ve ilgili maddeler gereğince redde konu olabilir. Örneğin, “bebek ürünleri” için sıradan bir bebek gülmesi/ağlaması sesi, ilgili ürünler için tanımlayıcı nitelikte olduğundan 7/1(c) maddesi, “ambulans hizmetleri” için siren sesi, ayırt edici nitelikte olmadığı gibi, ilgili sektörde herkes tarafından serbestçe kullanılan bir ses olduğundan 7/1(d) maddesi uyarınca reddedilebilir.
Koku Markası
Kokunun insan hafızasında yer edinen en kuvvetli unsurlardan biri olduğu kabul edilir. Bu nedenle işletmeler ürün kokularının ayırt edici ve herkesçe beğenilen koku olmasına önem vermektedirler. Bu doğrultuda kokuların da marka olarak tescil edilmesi gerekliliği hasıl olmuştur. Ancak bir kokunun kağıda dökülmesi kolay bir husus değildir. Zira koku kimyasal formüller ile anlatıldığında bunun kokuyu değil maddeyi ifade ettiği kabul edilmektedir. Örneğin Avrupa Topluluğu Adalet Divanı (ATAD), “Sieckmann” kararında, kimyasal formülün kokuyu değil maddeyi ifade ettiğini belirtmiştir.
Bir kokuyu tescil alabilmek için marka sahibinin dikkat edeceği hususları şöyle sıralayabiliriz;
- - Marka grafik olarak yansıtabilmelidir.
- - Koku ürünün doğal kokusu olmamalıdır.
- - Kokunun ayırt edici olduğu kanıtlanabilmelidir.
- - Üçüncü kişilerin kokuyu tanıması ve anlaması için koku son derece somutlaştırılmalıdır.
Ülkemizde bilinen bir örneği olmamakla birlikte Avrupa Uygulamasında başarıyla tescil edilen koku markaları da mevcuttur. Bununla birlikte Alman bir firmanın başvurusu ile ilgili ATAD’ın kararında taze kesilmiş çim kokusunun tenis topları için tescil edilebileceği kabul edilmiştir. Bununla birlikte kokunun ilgili ürünün doğasından kaynaklanmaması gerekmektedir. Örneğin kahve kokusunun kahve ürünleri için tescil edilmesi mümkün değildir. Örneğin Chanel firmasının bilinen No. 5 kokusu İngiltere’de bu sebeple reddedilmiştir.
Bir müvekkilimizden marka tescil talebi geldiğinde öncelikle başka bir müvekkilimiz ile “çıkar çatışması” olmaması için kendi veri tabanımızda araştırma yapılmaktadır. Geniş bir müvekkil portföyümüz bulunduğundan müvekkillerimizin birbirleriyle ihtilaf yaşamaması için bu araştırmanın önemli olduğuna inanıyoruz. Bu süreç tamamlandıktan sonra tescili talep edilen markanın mevzuata göre tescil edilebilir olup olmadığı konusunda inceleme yapılmaktadır. Sahip olduğumuz tecrübe sayesinde mevzuata ve yargı kararlarına hakim olduğumuzdan bu inceleme sayesinde olası red kararlarının önüne geçebiliyoruz. Bu inceleme olumlu sonuçlanması durumunda araştırma aşamasına geçilmektedir.
Tescili talep edilen markanın aynısının veya benzerinin daha önce tescil edilip edilmediğinin tespiti için Türk Patent Enstitüsü veri tabanında araştırma yapılmaktadır.
Türk Patent Enstitüsü nezdinde her sene yaklaşık 90.000 adet marka başvurusu yapılmaktadır ve 2016 itibarıyla Türk Patent Enstitüsü veri tabanında 1 milyonun üzerinde marka kaydı bulunmaktadır. Bu nedenle tescili talep edilen markanın daha önce tescil edilip edilmediğinin araştırılması büyük önem kazanmaktadır. Akalın Patent olarak kullandığımız özel bilgisayar yazılımı sayesinde detaylı marka araştırması yapabilmekteyiz. Sahip olduğumuz tecrübe sayesinde araştırma sonucunu doğru analiz ederek Türk Patent Enstitüsü kriterlerine göre değerlendirerek müvekkilimizi doğru yönlendirebilmekteyiz.
Tescili talep edilen markanın ön incelemesi ve araştırma işlemleri olumlu tamamlandığında başvuru aşamasına geçilmektedir. Firmamızda marka başvurularının tamamı online olarak yürütülmektedir. Teknolojiden maksimum düzeyde yararlanmaya çalıştığımızdan Türk Patent Enstitüsü nezdindeki işlemlerimizi online olarak internet üzerinden yürütmekteyiz. Günümüzde Türk Patent Enstitüsü nezdindeki işlemlerin hemen hemen tamamı online olarak yapılabilmektedir.
Marka başvurusu yapıldıktan sonraki süreç de en az marka başvurusu kadar önemlidir. Firmamızda müvekkillerimizin hak kaybı yaşamaması için tüm süreler ve işlemler titizlikle yürütülmektedir. Tescil sürecindeki her aşama ve her gelişme müvekkillerimize rapor edilmektedir.
Yapılan tüm marka başvuruları Türk Patent Enstitüsü tarafından belli şartlar çerçevesinde
incelemeye tabi tutulmaktadır. Bu inceleme sırasında belli şartları taşımayan markalar Türk
Patent Enstitüsü tarafından reddedilmektedir. Markanın red sebepleri:
- • Bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlamayan işaretler,
- • Aynı mal ve hizmetler için daha önce tescil edilmiş olan markaların aynısı veya ayırt edilemeyecek kadar benzeri olan markalar,
- • Kullanılacağı ürün veya hizmetlerin cinsini, çeşidini, kalitesini, miktarını, amacını veya coğrafi kaynağını belirten işaret veya adlandırmalardan oluşan markalar,
- • Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan markalar,
- • Mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya üretim yeri, coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak markalar,
- • Tanınmış markaların aynısı veya ayırt edilemeyecek kadar benzeri olan markalar,
- • Dini değerleri ve sembolleri içeren markalar,
- • Kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı markalar,
Türk Patent Enstitüsü tarafından verilen red veya kısmi red kararlarına, Türk Patent Enstitüsü
kararlarının tebliğden itibaren 2 ay, içerisinde itiraz yapılabilmektedir. İtirazın sağlayacağı avantajlar:
- • Muhtemel maddi zarar ve zaman kayıplarının ortadan kaldırılması,
- • Marka başvurularınızın tesciline engel olan uzman kararlarının ortadan kaldırılması,
- • 3. Kişilerin benzer veya marka niteliğinde olmayan başvurularının ortadan kaldırılması, böylece haksız rekabetin önlenmesinin sağlanmasıdır.
Firmamıza Türk Patent Enstitüsü tarafından verilen red veya kısmi red kararları deneyimli
uzmanlarımız tarafından analiz edilmekte ve red kararının aşılması için doğru strateji
belirlenerek markanın tescili sağlanmaktadır.
İlgili kanuna göre, tescili gerçekleştirilen markalar başvuru tarihinden itibaren on yıllık süre
içerisinde korunurlar. Bu koruma süresi onar yıllık dönemler halinde yenileme yapılmak üzere
uzatılabilmektedir. Firmamız bünyesinde geliştirdiğimiz özel yazılımlar ile yenileme süreleri
yakından takip edilmekte ve böylece süre kaybı yaşanmaksızın yapılması gereken işlemler
hakkında müvekkillerimiz bilgilendirilmekte ve işbu işlemler derhal yerine getirilmektedir.
Bahsedildiği gibi Türk Patent Enstitüsü nezdinde her sene yaklaşık 90.000 adet marka başvurusu yapılırken bu markalar çoğu zaman ayırt edilemeyecek düzeyde daha önce tescilli markalara benzeyebilmektedir. Bu nedenle Türk Patent Enstitüsü tarafından yayınlanan Resmi Marka Bültenlerinin takip edilmesi, bunların taranması ve tescil edilen markaların ayırt edilemeyecek düzeyde benzerlerinin tescilinin önüne geçebilmesi için itiraz işlemlerinin yürütülmesi gerekmektedir. Akalın Patent olarak marka izlemesi için geliştirilmiş özel yazılımlar sayesinde müvekkillerimizin markaları ile benzer markaları tespit edebilmekteyiz. Tespit ettiğimiz markalara yine bilgi ve birikimimiz sayesinde etkin itiraz işlemleri gerçekleştirmekteyiz.
Lisans, tescil edilmiş bir markanın kullanım hakkıdır. Marka sahibi tarafından tescilli olan markaların başka kişi yada firmaların kullanımına izni vermek sureti ile kiralama işlemidir. Bu kiralama işlemi, marka sahibi ve kiralayan arasında yapılacak olan lisans sözleşmesindeki hükümlere göre; inhisari lisans ve inhisari olmayan lisans şeklinde değişkenlik gösterebilir.
İnhisari Lisans: Marka sahibi hakkını açıkça saklı tutmadıkça markasını kendisi kullanamayacağı gibi, başkalarına da lisans veremez. Bu husus sözleşmede açıkça belirtilmiş ise bu kiralama şekli inhisari lisans olarak tanımlanır.
İnhisari Olmayan Lisans: Sözleşmede kararlaştırılmamış ise yada marka sahibinin tescilli olan markasını kendisi kullanabileceği gibi başkalarına da lisans verebilir şeklinde bir madde yazılmış ise bu lisans şekli inhisari olmayan lisansa tabi olmaktadır. Lisans sözleşmeleri tescilli olan markanın tüm ürün ve/veya hizmetleri için olabileceği gibi, bazı (kısmi) ürün ve/veya hizmetler içinde geçerli olabilmektedir. Bu hususun açıkça sözleşmede belirtilmesi gereklidir.
Birleşme, iki veya daha fazla tüzel kişinin bir araya gelerek ticari faaliyetlerini, tüzel kişiliklerden herhangi birinin unvanı veya yeni bir unvan altında sürdürmeleridir. Firmaların birleşmesi durumunda firmaların diğer aktifleri gibi marka, tasarım ve patent gibi fikri sınai haklarının da birleştirilerek tek bir firma altında kaydedilmesi gerekmektedir. Firmamızda sahip olduğumuz deneyim ve tecrübe sayesinde firma birleşmeleri durumunda marka, tasarım ve patentlerin de gerekli tescil işlemleri yürütülmektedir.
Türk Patent Enstitüsü tarafından dönemsel olarak yayınlanan Marka Tescil Bültenleri firmamız bünyesindeki özel bilgisayar programlarına aktarılarak müvekkilimizin faaliyet ettiği sektörlere ayrılarak analiz edilmektedir. Her müvekkilimize faaliyet gösterdiği sektörde yayınlanan markalar rapor edilmektedir. Böylece müvekkillerimizin ürünlerine benzer marka başvuruları tespit edilerek gerekli itiraz işlemleri başlatılabilmektedir. İtiraz işlemleri sayesinde hukuki süreçlere girmeden, son derece düşük maliyetlerle bu markaların tescilini engelleyebilme, benzer ürün veya isimlerin tescilini engellemek suretiyle, pazarda iyi bilinir ve rekabet gücü yüksek bir firma olarak kalabilme imkânı sağlanmaktadır. Sektör izlemesiyle müvekkillerimize kendi sektöründe tescil edilen markalar rapor edildiğinden müvekkillerimize dünya çapında kendi alanında ortaya çıkan sektörel gelişmeleri, daha bu gelişmeler piyasaya sürülmeden öğrenebilme ve gereksiz Ar-Ge çalışmalarından kurtularak daha yenilikçi çalışmalar yapabilme imkânı sağlanmaktadır. Bu sayede müvekkillerimizin tescilli markaları korunurken aynı zamanda sektöründeki gelişmelerin de takibi imkânı sağlanmaktadır.
Akalın Patent bünyesinde, sürekli olarak, rakip firmalara ait markalar; ürün adı, rakip firma adı, ürün sınıfları bazında raporlanmakta ve müvekkillerimize gerekli bilgilendirmeler yapılmaktadır. Ardından müvekkillerimizle yapılacak karşılıklı değerlendirmeler neticesinde rakip firmaya ait marka itiraz edilip edilmeyeceği konusunda mutabakat sağlanmaktadır. Rakip firma izleme hizmetimiz güçlü yapıda ve özel olarak geliştirilmiş programlarımız sayesinde yapılmaktadır. Markaların takip edilmesi veya firmaların izlenmesi müvekkillerimize pazarlama teknikleri ve rakiplerine karşı strateji geliştirmeleri açısından yol gösterici olduğundan oldukça önemlidir. Ayrıca rakipler tarafından müvekkillerimize gelebilecek hukuki saldırıları önceden tespit edebilme ve gerekli önlemleri alabilme ve rakiplerin Ar-Ge konusundaki çalışmalarını izleyebilme ve buna göre önceden tedbir alabilme, strateji çizebilme açısından da elzem olan rakip firma izleme tekniklerimiz sayesinde müvekkillerimizin hakları sonuna kadar korunmaktadır.
Türkiye çapında yüksek bilinirliğe sahip markalar tüketici gözünde bir ürün veya hizmetin
kalitesiyle ilgili bir garanti işlevi de görmektedir. Tüketiciler çok bilinen markaları tercih etme
eğiliminde olduğundan bu tür markalar en çok taklit eylemine maruz kalmaktadır. Yüksek
ekonomik değere bu tür markaların hukuken ayrıcalıklı bir şekilde korunması gerekir. Söz
konusu markaların üçüncü bir kimse tarafından kullanılması, işletmenin ve malın gücünü
azaltabileceği gibi, marka değerini de azaltır. Bunun önüne geçmek için markanın hak ettiği
şekilde korunması önem arz etmektedir. Tanınmış marka, markanın ülke genelinde herkes
tarafından bilinir olup olmamasına göre tespit edilmektedir. Tanınmış markaların bilinirliğinden
ve ününden bir şekilde yararlanmak bir ekonomik yarar sağladığından tanınmış markalar daha
çok taklit fiiline maruz kalmaktadır. Marka taklit edildiğinde marka sahibi ve müşteri kitlesi
doğrudan zarara uğramaktadır.
Aşağıda tanınmış markanın birkaç faydasından kısaca bahsetmek gerekirse;
- • Tanınmış markanın aynısının yahut benzerinin herhangi bir başka sınıfta tescil edilmek istendiğinde yapılacak itirazın başarı şansı alelade marka başvurusuna nazaran daha fazladır,
- • Tanınmış marka hakkı sahiplerinin muhtemel bir davada marka haklarına tecavüz iddiasını ispat edebilmeleri, markalarını taklit girişiminde bulunan bir kimsenin kötü niyetini kanıtlamaları daha kolaydır,
- • Tanınmış marka hakkı sahiplerinin taklit marka sahibine karşı açacakları bir davada tazminat davasında uğradıkları zararlarının büyüklüğünü kanıtlamaları alelade marka hakkı sahiplerine göre daha kolaydır.
Belki de yukarıda sayılanlardan çok daha önemlisi bir firmanın markasını tanınmış marka siciline şerh ettirmesinin önemli bir prestij sebebi olmasıdır.
Akalın Patent olarak Türkiye ve dünyada tanınan bazı markaların vekilliğini yaptığımızdan tanınmış markaların gerektiği gibi korunması konusunda nitelikli hizmet vermekteyiz. Sahip olduğumuz uluslararası tecrübe sayesinde müvekkillerimizin tanınmış markalarını gerek Türkiye’de gerekse herhangi bir ülkede gerektiği gibi koruyabilmekteyiz.
Özel korunan markalar; Tanınmış Markalar, WIPO Koruması ve Türk Koruması olarak üç ana başlık altında değerlendirilebilir. Tanınmış markalarla ilgili “Tanınmış Marka Tescili” sekmesinde detaylı bilgi verilmiştir.
WIPO Koruması (2): WIPO aracılığıyla TPE’ye gönderilmiş olan, garanti ve kontrol işlevi gören işaretler veya resmi kurum ve organizasyonlara ait işaretler bu kapsamdadır. Örneğin OECD, IMF, WTO ibareleri bu kapsamda korunmaktadır.
Türk Koruması (3): Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hükümranlığı ile ilgili işaretler, devlet tarafından resmi kontrol ve garanti işareti olarak kabul edilmiş işaret ve adlandırmalar; devlete, mahalli idarelere ve diğer kamu tüzel kişilerine ait iktisadi nitelik arz etmeyen işaret ve adlandırmalar; ticaret ve hizmet markası olarak tescil edilemeyecek nitelikteki kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait işaret ve adlandırmalar; Bakanlar Kurulu kararı ile kamu yararına çalışır durumda bulunan derneklere ait işaret ve adlandırmalar; kamu yararı açısından korunması gereken diğer işaretler (siyasi parti amblemleri gibi) bu kapsamda korunmaktadır.
Türk Patent Enstitüsü sicil kayıtları aleni olup herkes tarafından kolaylıkla ulaşılabilmektedir. Bu nedenle tescil sahiplerinin bilgilerini güncel tutmaları önem arz etmektedir. Marka sahibinin unvanında herhangi bir değişiklik olduğu takdirde, bu değişikliğin Türk Patent Enstitüsü’ne bildirilmesi ve sicile kaydedilmesi gerekmektedir. Unvan değişikliği, marka sahibi adına tescilli ya da başvuru aşamasındaki tüm markalarda yapılmalıdır. Unvan değişiklikleri için Türk Patent Enstitüsü tarafından marka sahibinden bazı evraklar talep edilmektedir. Akalın Patent olarak bu evraklar kısa süre içerisinde eksiksiz hazırlanarak Türk Patent Enstitüsü’ne sunulmakta ve böylece müvekkilimizin kişisel bilgileri doğru bir şekilde Enstitü nezdinde güncel tutularak olası karışıklıkların önüne geçilmektedir.
Marka sahibinin unvan değişikliğinde olduğu gibi şirket nev’inde değişiklik olması halinde, bu değişikliğin de Türk Patent Enstitüsü’ne bildirilerek Marka Siciline kaydedilmesi ihmal edilmemesi gereken konulardan biridir. Marka sahibinin nev’i değişikliğinin yeni bir marka başvurusu sırasında olması veya marka sahibi veya vekilinin bildirmesi ile gerçekleşmesi halinde, bu değişikliğin hak sahibi adına Marka Sicilinde tescilli mevcut tüm markalar üzerinde yapılması gerekmektedir. Tıpkı unvan değişikliğinde olduğu gibi nev’i değişikliği bakımından da Türk Patent Enstitüsü’nün talep ettiği birtakım evraklar vardır. İşbu evraklar büromuz bünyesinde faaliyet gösteren uzmanlarımızca eksiksiz bir şekilde hazırlanarak, gerekli işlemler hızlı bir şekilde yürütülmekte ve böylece müvekkillerimize ait şirketlerin güncel durumu doğru bir şekilde Türk Patent Enstitüsü kayıtlarına yansıtılmaktadır.
Marka hakkı da tasarım ve patent / faydalı model haklarında olduğu gibi bir malvarlığıdır. Hatta çoğu zaman bu malvarlığı bir firmanın en önemli değeridir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de markalar tescil sahibi tarafından devre konu olabilmektedir. Bir markanın verdiği haklar, başvuru sahibi tarafından, ister başvuru aşamasında isterse tescillendikten sonraki koruma süresi içerisinde üçüncü şahıslara devredilebilmektedir. Bu, markanın devir / satış işlemi olarak tanımlanmaktadır. Yapılan devir işlemlerinin Türk Patent Enstitüsü sicilinde gerekli şekli prosedürler tamamlanarak tescil edilmesi gerekmektedir. Akalın Patent, olarak müvekkillerimizin talepleri doğrultusunda markaların üçüncü kişilere hukuka uygun olarak ve herhangi bir hak kaybı yaşanmasına mahal vermeksizin devir işlemlerini takip edilmesi konusunda hizmet vermekteyiz.
Bir marka tescil başvurusu, başvuru sahibinin veya varsa vekilinin talebi üzerine, Enstitü tarafından başvuru tescil edilene kadar iki veya daha fazla sayıda başvuruya bölünebilir. Bölünme işlemi sonucunda, ilk başvurunun kapsamındaki mallar ve/veya hizmetler, bölünmüş başvurular arasında dağıtılabilir. Bölünmüş her başvuruya ayrı bir başvuru numarası verilir. Yeni başvuru numarası almış bulunan bölünmüş başvurular, ilk başvurudan ve ilk başvurunun bölünmesi yoluyla oluşturulmuş diğer başvurulardan bağımsız olup, her bir bölünmüş başvuru ayrı işlem görmeye devam eder. Bölünmüş başvurular, ilk başvurunun başvuru tarihini ve varsa rüçhan hakkını korur. Bölünmüş başvuruların tekrar birleştirilmeleri mümkün değildir. Başvurunun yayımlanmasından sonra gerçekleşen bölünme de ayrıca yayımlanır.
Başvurunun bölünmesi talebi aşağıdaki durumlarda kabul edilmez;
- a) Bölünmesi talep edilen başvurunun, yayınına itiraz halinde, itiraza konu olan malların ve/veya hizmetlerin bölünmüş tek bir başvuruda kalmaması durumu,
- b) Bölünmesi talep edilen başvurunun, Enstitünün ret kararına konu olması halinde, itiraza konu olan malların ve/veya hizmetlerin bölünmüş tek bir başvuruda kalmaması durumu,
- c) Bölünme talebinin reddini gerekli kılan haklı sebeplerin varlığı.
Kabul edilmeyen bölünme taleplerine ilişkin ücret iadesi yapılmaz ve Enstitüye irat kaydedilir.
Ulusal düzeyde marka mevzuatı Markaların Korunması Hakkında 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede belirtilen marka tescil başvurusunun Uygulama Yönetmeliği’nden oluşmaktadır. Uluslararası düzeyde marka mevzuatı ise Türkiye’nin de taraf olduğu Paris Sözleşmesi, TRIP’s, Nice Anlaşması, Viyana Anlaşması, Marka Kanunu Andlaşması ve Madrid Protokolü’nden ibarettir. İşbu mevzuatlar doğrultusunda marka tescil işlemleri yürütülmektedir. Marka işlemleri bakımından bu mevzuatlara herhangi bir şekilde aykırılık teşkil etmeksizin hukuki prosedürlerin işletilmesi adına büromuz en doğru stratejiyi işleterek siz müvekkillerimize hizmet sunmaktadır.